top of page
  • Yazarın fotoğrafıEren Güneysu

HETERONORMATİVİTEYİ YIKAN BİR FİLM: THE ROCKY HORROR PICTURE SHOW



Norm, sosyolojik tanımıyla ‘‘grup üyelerinin belirli bir bağlamda nasıl davranmaları gerektiğini belirleyen kurallar veya ilkeler bütünü’’ (1) demektir. Normlar, farklı mecralar üzerinden topluma yansıtılır. Örneğin, sinemada bir karakter üzerinden toplumsal cinsiyet normları yansıtılabilir. Bir norm, olumlu veya olumsuz bir şekilde sinema gibi belli mecralarda kullanıldığında kullanım şekline bağlı olarak bireye o normu dayatabilir veya bireyin o normu yıkmasına yardımcı olabilir. The Rocky Horror Picture Show, adeta normları yıkmak üzerine inşa edilmiş bir film.


Filmin başında ana karakterlerimizden ikisi, Janet (Susan Sarandon) ve Brad (Barry Bostwick) yeni nişanlanmış heteroseksüel bir çift olarak tanıtılıyor. Arabası bozulan çift, yağmur altında kalmamak için bir köşke sığınırlar. Burası Frank-N-Furter’in köşküdür. Tim Curry’nin canlandırdığı Frank-N-Furter karakteri kendi deyimiyle Transeksüel Transilvanya’dan gelen bir travestidir. Hem Janet hem de Brad, Frank-N-Furter’ın cazibesine kapılıp onla beraber olurlar. Bu noktada heteronormatif yapı yıkılmış oluyor. ‘‘Heteronormativite toplumun ‘kabul edilebilir’ tek cinsel yöneliminin heteroseksüellik olduğuna dair inanışa verilen isimdir.’’ Ancak Brad ve Janet’in gerçekleştirdiği eylem heteronormativiteye aykırıdır. Brad, bir travestiyle beraber olarak homoerotik bir eylem sergilemiş oluyor. Frank-N-Furter’in bir travesti olduğunu göz önünde bulundurursak, yani ‘‘karşı cinsin eşyalarını kullanmaktan, karşı cinsin giydiği kıyafetleri giymekten, ait olmak istediği cinsin davranışını sergilemekten zevk alan kimse’’ olarak baktığımızda, Frank ile Brad’in beraberliği normlara aykırıdır. Janet’in kadın gibi giyinmiş bir erkekle, Frank ile birlikte olması da heteroseksüel kimlik rollerine karşı çıkmaktadır. Başka bir açıdan bakıp Frank-N-Furter’i kuir bir karakter olarak ele aldığımızda yine aynı sonuca ulaşabiliriz. Yani ‘‘kadın eşcinselliğini erkeklerinkinden giderek koparıldığı, biseksüelliğin, transeksüelliğin ve diğer cinselliklerin içinde kendine fazla yer bulamadığı bir gey/düzcinsel ayrımının yarattığı parçalanmaya karşı bir tür üstkimlik’’ sahibi Frank’in Janet ve Brad ile yaşadığı cinsellik heteronormativiteye aykırıdır. The Rocky Horror Picture Show’un gösterime girdiği zamanlar seyirci tarafından reddedilmiş olması (Davies, 116) toplumun ataerkil ve kutuplaşmış yapısını yansıtmıştır. Buna rağmen zaman içerisinde kült bir filme dönüşmesi bu yapının filmin etkisiyle yıkılmaya başlaması olabilir.


Heteronormativitenin yıkılışına filmin son sahnesinden de örnek verebiliriz. Frank, Rocky Horror, Janet, Brad ve Columbia havuza atlarlar. Bu havuzda herkes birbirleriyle tensel bir çekim içerisindedir. Bir cinsiyet bariyeri koyulmadan herkes birbiriyle bu tenselliği deneyimlemektedir. Bu sayede Brad ve Janet’in heteroseksüel yapıya adapte olmuş bir çift olmaktan uzaklaşıp cinsel deneyimler kapsamında daha özgürleşirler.



Heteronormativite üzerinden filmin toplumsal giyim-kuşam normlarını da yıktığını söyleyebiliriz. Frank N-Furter, heteronormatif yapının hakim olduğu bir toplumun cinsiyet normlarına göre bir kadının giyim ve kuşamına sahiptir. Filmin çoğu kısmında korsaj, külot ve inci kolye giymektedir. Bu kıyafetler, heteronormatif düşünceye sahip bir topluma göre kadınsıdır. Laboratuvarında da elbiseyle dolaşmaktadır. Bununla birlikte, köşkteki diğer misafirler de takım elbiseyle dolaşmaktadırlar. Heteroseksist yapının hakim olduğu bir toplumda takım elbise erkeksi olarak algılanır ve kadın bireylerde böyle bir giyim-kuşam gözlemlendiğinde bu durum garipsenir çünkü kendi cinsiyetlerine uyumlu bir kıyafet değildir. The Rocky Horror Picture Show’da herkes istediği gibi bir giyim-kuşama sahiptir. Hiçbir karakter birbirini yargılamaz. Filmdeki karakterler normların koyduğu sınırlara aldırmayıp özgürleşmişlerdir.


The Rocky Horror Picture Show’un heteronomativiteyi yıkan en önemli özelliği belki de karakterlerin hiçbirinin kendileri hakkında kesin bir cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim belirtmemesidir. Bir diğer deyişle, karakterlerin kuir olması filme heteronormativiteyi yıkan gücü kazandırmıştır.

170 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page