Avustralyalı Youtuber ikilisi Danny ve Michael Philippou’nun ilk filmleri olan A24 yapımı Talk To Me, keskin bir psikolojik gerilim hikayesini klasikleşmiş korku formülleriyle akıllıca harmanlayarak henüz vizyondayken büyük bir ilgi toplamayı başardı.
Bir ev partisinde ortaya çıkarılan ve ruhlarla konuşmayı sağladığı söylenen seramik el heykelinin etrafında toplanan gençlerin, bu seramik el ile oynadıkları parti oyunlarını gösteren Talk To Me, gerilimi yavaş yavaş tırmandırıyor. Bu gizemli el heykeli ile temasa geçip ruhlarla konuşmayı başaran gençler, konuştukları ruhların aslında onlardan çok da uzakta olmadıklarını fark ediyorlar. Sıradan bir parti eğlencesi olarak ortaya çıkarılan bu seramik el, tüm karakterlerin kendi geçmişlerinden hayaletleriyle yüzleşmesine sebep oluyor.
Daha önce en başarılı hallerini The Haunting of Hill House (2018) ve Spirited Away’de (2001) gördüğümüz hayalet motifi, bu filmde de geçmişle yüzleşmeleri anlatabilmek için Philippou ikilisi tarafından oldukça yaratıcı ve aynı zamanda korku filmi geleneklerine selam çakan bir hikayenin temel gerilim ögesi olarak yerini alıyor.
Karakterlerin peşlerine düşen sözde kötü ruhların intikam almak ya da zarar vermek için değil, geride bıraktıkları hayatlarına olan özlemlerinden dünyalar arasında sıkıştığına dair kalp kırıcı anlatılar arasında Talk To Me de kendine bir yer buluyor. Fiziksel dünyayı terk edememiş ruhların yaşadığı panik ve sıkışmışlığı anlatırken de, Candyman (2021) ve Rebecca (1940) gibi yapımlarda da işlenen karakterlerin hikayelerindekilere benzer formüller kullanıyor.
Bir korku hikayesini aktarırken yas ve kayıp temasını dikkatle ele alan Talk To Me, aynı zamanda her şeyi kayıt altına alma ve içerik üretme kültürüne dair de çıkarımlarda bulunuyor. Ancak, bunu sosyal medyanın ne kadar kötü olduğuna dair daha önce defalarca anlatılmış ve hikayenin tüm saygınlığı ve yaratıcılığının altını boşaltan bir tavırla ele almıyor. Yönetmenleri de genç birer youtuber olan bu yapım, oldukça dürüst ve anlayışlı bir şekilde içerik üreticiliği ve kamera karşısında olmanın yarattığı kaygı hakkında portreler çizilmesini sağlıyor.
Son tahlilde Talk To Me, umut vaat eden bir parti eğlencesinin nasıl bir krize sebebiyet verebileceğini anlatırken, kurulan bağların ve topluluk bilincinin bu krizden çıkmada ne kadar rol oynayabileceği ile ilgili bir hikayeyi oldukça etkileyici bir ton ile anlatıyor. Sadece eğlenmek amacıyla atılmış adımların getirebileceği uğursuzlukları, sevdiklerinle paylaştıkça sorunların yükünün azalmasını, bir hayalet olma arzusunun aslında birilerinin seni görmesi uğruna oluştuğunu anlatan Talk To Me, seyircisinin kalbine farklı yerlerden dokunan incelikli bir korku filmi olarak hafızalarda yer ediyor.
Ayrıca, şimdiden A24’ün korku klasikleri arasına yerleşmiş sayılan Talk To Me’nin iki devam filminin onay aldığı ise duyuruldu.
Comments