top of page
  • Hüseyin Baran Arslan

BASKILARA RAĞMEN AYAKTA: QUEER ÇİZGİLERİN TARİHİ



Cinsiyet, her zaman animasyonun bir parçası olmuştur. Birçok animasyonda “cinsiyetin perfomatif doğası” bir anlatım unsuru olarak kullanılmıştır. Çoğunlukla Bugs Bunny’nin elbise ve peruk giyerek “dişi bir tavşan” taklidi yapması işaret edilse de, bazı akademisyenler özellikle Disney’in geçmişte “korkak” veya “efemine” karakterleri gay olarak kodlayarak cinsiyet klişelerine destek olduğunu savunmuştur. Birçok filminde prenseslerin mutlu sonlarına hep bir koca ekleyerek ve Hades ile Ursula gibi kuir kodlanmış karakterleri hikayelerin kötüsü yaparak heteronormativiteye ayak uydurduğunu belirtmişlerdir.


Amerika animasyon sektörünün tüm bu cis-hetero ilişkilere ve klişelere maruz kalmasının yanında çocuklara özgü sinema olarak görülmesi sebebiyle de kuir karakterler yazması uzun zaman almıştır. LGBTİQ+ karakterlerin hikayeleri, kuirfobik ve heteronormatif toplum yapısı yüzünden çocukları “kötü etkileyeceği,” onları “eşcinsel yapacağı” ve “aile yapısına zarar vereceği” için birçok kez sansüre uğramıştır. Bu sebeple animasyonda ilk queer karakterlerin çoğu yetişkin izleyicilere yönelik şovlarda bulunmuştur.



1990’dan 2000’li yılların başına kadar animasyon sektöründeki kuir karakterlerin çok büyük bir kısmı The Simpsons ve South Park gibi yetişkin dizilerinde yer aldı. 2000 yılında ilk kuir temaları öne çıkaran animasyon dizisi Queer Duck yayına başladı. Fakat ne yazık ki ömrü sadece yirmi bölüm sürdü. 2005 yılı sonbaharında GLAAD “Where We Are in TV” raporunu yayınlayana kadar kuir karakter temsiliyetleri oldukça kısıtlıydı. LGBTİQ+ dahil birçok azınlık grubun televizyondaki yerini araştıran rapora göre, kuir karakterler tüm sürekli karakterlerin sadece %1.2’sini oluşturuyordu. Sonraki yıllarda televizyonda hiçbir siyahi LGBTİQ+ ön plan karakteri olmadığını söyleyerek kısıtlı temsiliyeti bir kez daha gözler önüne serdiler.

2010’lu yıllara girdiğimizdeyse sonunda kuir hikayeler genel izleyicili animasyon şovlarında yer almaya başladı. Ne yazık ki bu karakterlerin kuir olduğu sansüre maruz kalmamak için ya final bölümlerinde ya da final yaptıktan sonra dizilerin yaratıcıları tarafından açıklanıyordu. Adventure Time’ın 26 Eylül 2011 yılında yayınlanan “What Was Missing” bölümünde ön plan karakterlerinden Bubblegum ve Marceline’in geçmişte romantik bir şeyler yaşadığına dair ipuçları bulunuyordu. Diziyi tanıtmak için yapılan Adventure Time’ı yapan stüdyonun çıkardığı “Mathematical!” fan-podcast serisinde bu olası romantik ilişki teorisinden bahsedildi. Ne yazık ki videonun tepki almasıyla podcastin yönetmeni Dan Rickmers stüdyodan kovuldu.



Açık bir şekilde kuir karakterin genel izleyici animasyon dizilerine girişi ise Cartoon Network’ün Steven Universe isimli çizgi dizisi sayesinde oldu. Dizinin yaratıcısı Rebecca Sugar, 2016 yılında dizide uzun zamandır aralarında romantik bir ilişki olup olmadığı kesinleşmemiş iki karakterin düğünü hakkında bir bölüm yapmak istedi. Fakat Cartoon Network yetkilileri dizinin reyting başarısını da göstererek buna izin vermedi. Rebecca Sugar bir röportajında belirttiği üzere “Eğer bunu yaparsam ileride daha fazla kuir karakterin kapısını açabilirim.” dedi ve düğünü gerçekleştirmek için savaştı. En sonunda dizinin kısaltılmasını ve pek çok ülkede yayından kaldırılmasını kabul ederek düğünü onaylattı. Bu karar sonunda Türkiye dahil tüm Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde dizi yayından kaldırılsa da bölümün yayınlanmasından sonra animasyon sektöründe kuir temsiliyeti çok daha hızlı şekilde artmaya başladı.


2010’lu yılların sonu ve 2020’lerin başından itibaren streaming platformlarının da büyümesinin etkisiyle animasyonda pek çok kuir temsiliyeti elde edildi. Netflix’te She-ra gibi lezbiyen ana karakterler içeren dizilerin yanında Kipo ve Mucize Yaratıklar Çağı gibi açıkça “Ben gayim” diyen karakterler de animasyon dizilerinde yer bulabildi. Adventure Time’da zamanında birinin işten kovulmasıyla sonuçlanan aşk hikayesi dizide onaylandı. Şimdiye kadar neredeyse hiç temsil edilmemesine rağmen Dead End: Paranormal Park dizinde trans-erkek bir karakter başrol olabildi. Sadece televizyon dizilerinde değil animasyon filmleri ve PIXAR’ın Out filmi gibi kısa animasyonlar da kuir bireylerin hikayesini anlatmaya başladı. Tüm bunlara rağmen animasyon sektöründeki kuir sansürü ne yazık ki bitmedi.



Disney, 2020 yılında Baykuş Evi dizisini yayına soktu. Dizi kolayca popülerlik kazandı ve pek çok insan tarafından sevildi. İlerleyen zamanlarda dizinin ana karakterinin biseksüel olduğu ve lezbiyen olan başka bir karakter ile romantik ilişkileri olacağı açıklandı. Dizinin ilerleyen bölümlerinde diziye Raine isimli non-binary bir karakter de dahil oldu. Ne yazık ki sonradan “Disney markasına uymadığı” nedeniyle Disney yetkilileri dizinin 20 bölümlük son sezonunu sansürlemeye ve sadece üç bölüme indirmeye karar verdi. Disney kısaltmanın tam olarak kuir karakterler yüzünden olduğunu açıkça dile getirmese de dizinin yaratıcısı Dana Terrace sonraki yıllarda olan olaylar yüzünden “Sebebinin bu olmadığını düşünmek istiyorum ama bu giderek zorlaşıyor.” dedi.


2022 yılında Disney’in Florida’nın “Don’t Say Gay” isimli okul müfredatlarından LGBTİQ+ ile ilgili konuların bulunmamasına dair yasaya yardımcı vakıflara bağış yaptığı ortaya çıktı. Bu skandaldan sonra birçok LGBTİQ+ bireyi ve destekçisi Disney çalışanı e-postalar ve sosyal medya hesaplarıyla Disney’e olan kızgınlıklarını dile getirdi ve “Disney Say Gay” isimli kampanyayı başlattı. Baykuş Evi dizisinin yaratıcısı Dana Terrace “Disney’i iyi göstermekten bıktım, bu yüzden bir bağış yayını daha yapıyoruz.” dedi ve kampanyada en önde gelen isimlerden biri oldu. Sonrasında gelen tepkilerle Disney sosyal medya hesaplarından özür diledi ve verdiği bağışları kesti.



Ana akım animasyon medyasındaki kuir temsiliyetleri sansürler nedeniyle varlığını sürdürmekte zorlansa da bağımsız yapımlar kuir karakterler yazmayı sürdürüyor. Bağımsız bir animasyon stüdyosu tarafından yapılan Helluva Boss dizisi iki erkeğin aşk hayatını anlatıyor. Yine Disney ve Dreamworks gibi sektör devlerinin yapımında söz sahibi olmadığı Flee filmi de mülteci bir Afgan LGBTİQ+ bireyinin hikayesini anlatıyor. Helluva Boss’un internette her bölümünün milyonlarca izlenmesi ve Flee’nin Oscar adaylığı kazanması birçok bağımsız kuir animatöre umut oluyor.


241 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page