top of page
Yazarın fotoğrafıEren Güneysu

METİN ERKSAN'DAN SAZLIK: BİR ÖYKÜYÜ SİNEMAYA UYARLAMAK


Bir sanat eserini bir mecradan başka bir mecraya uyarlamak, hem sanatçılar için hem de akademisyenler için bir mesele haline gelmiştir. Sanatçılar bir eseri başka bir mecraya uyarlarken o mecranın gereksinimlerini düşünür. Akademisyenler ise bu uyarlama sürecini kuramsal bir şekilde ele almaktadır. Örneğin, Toronto Üniversitesi edebiyat profesörü Linda Hutcheon’un A Theory of Adaptation isimli kitabı, uyarlama sürecini metinlerarasılık, alt metin ve parodi gibi kavramlarla kuramsallaştırmıştır. Bu kuram çerçevesinde Linda Hutcheon’un değindiği eserlerden biri Romeo ve Juliet’tir. Romeo ve Juliet gibi bir mecradan başka bir mecraya uyarlanan eserler, her ne kadar Hutcheon’un kuramı kapsamında incelenebilecek olsa da bir eser başka bir mecraya uyarlanırken bu sürecin estetikle ilgili olan kısmını göz ardı edilmemelidir. Örneğin, bir kısa öyküyü sinemaya uyarlarken bir yandan metnin aslını bir diğer yandan da uyarladığımız mecra olan sinemanın olanaklarını göz önünde bulundurmalıyız. Bu şekilde kısa öyküyü sinemaya uyarlama sürecini gerçekleştiren yönetmenlerden biri Metin Erksan’dır. Bu yazıda Metin Erksan’ın Kenan Hulusi Koray’ın ‘‘Sazlık’’ öyküsünü uyarlama süreci, metnin aslı ile filmi karşılaştırarak incelenecek ve sinemanın olanakları çerçevesinde tartışılacaktır.


Metin Erksan’ın yönettiği ve Kenan Hulusi Koray’ın öyküsünden beyaz perdeye uyarlanmış Sazlık, 1975 yılında bir televizyon filmi olarak çekilmiştir. İthaki Yayınları’ndan çıkan Kenan Hulusi Koray’ın Tekinsiz Düşleri: Bir Yarasa Bir Kıza Aşık Oldu öykü kitabında ‘‘Sazlık’’, 7 sayfalık bir kısa öykü iken Metin Erksan’ın filmi 44 dakikadır. Bu bilgiler dahilinde aklımıza şu soru takılabilir: Peki bir kısa öykünün filmi nasıl 44 dakika olabiliyor? Bu noktada, sinemanın olanaklarının devreye girdiğini söylemek mümkün. Film, öykünün bizzat sayfalardan çıkıp beyaz perdeye uyarlanmış hali değildir. Metin Erksan bir yönetmen olarak bu öyküye farklı bir yaklaşım geliştirmiştir.


Hem filmde hem de öyküde anlatılan hikâye, Ali Reis’in sevdiği kadın olan Hayriye’yi Sapanca sazlığında arama macerasıdır. Bu arayış sırasında, öyküde de filmde de geçmişe bir yolculuk yaparak Sapancalı Ali Reis’in Hayriye ile olan anılarını izleriz. Bir gün Hayriye aniden ortadan kaybolur ve başta Ali Reis olmak üzere balıkçılar Hayriye’nin nerede olduğunu merak eder. Balıkçılardan birinin Hayriye’yi gördüğünü iddia etmesi üzerine Ali Reis ile sürekli alay eden Yardımcı Mustafa, balıkçılara Hayriye’yi sazlıkta gördüğünü söyler. Ancak bunu duyan balıkçılar bunun yalan olduğunu düşünmektedir. Hikâyenin sonunda ise, Ali Reis gözcü direğinde Hayriye’yi ararken Yardımcı Mustafa tarafından vurulur. Hikâye, Ali Reis’in ölümü ve Hayriye’ye ulaşamamasıyla birlikte trajik bir şekilde sonlanır.


Öyküden farklı olarak filmde doğrudan gösterilen bir husus, Hayriye’nin Yardımcı Mustafa tarafından öldürülmüş olmasıdır. Bir sahnede Yardımcı Mustafa’yı Hayriye’yi öldürürken görürüz. Oysaki öyküde, Yardımcı Mustafa’nın Hayriye’yi öldürdüğü okuyucuya söylenmez. Okuyucu böyle bir sonuca ancak Yardımcı Mustafa’nın Ali Reis’e karşı garezi olduğunu göz önünde bulundurarak varabilir. Dolayısıyla, film olanları seyirciye açıkça gösterirken, öykü okuyucuya daha kapalı bir anlatım sunar.


Ayrıca, Metin Erksan öyküde üzerinde az durulan Ali Reis ile Hayriye’nin geçmişine dair eklemeler yapmıştır. Filmde Ali Reis ile Hayriye arasında geçen diyaloglar öyküde yoktur. Bu diyaloglar sayesinde Ali Reis ile Hayriye’nin ilişkisi hakkında bilgi sahibi oluruz. Öyküde Ali Reis ile Hayriye’nin ilişkisi, okuyucunun hayal gücüne bırakılır. Aralarındaki ilişkinin dinamiği hakkında bir fikir sahibi olmak, okuyucu için zorlaşır. Öte yandan, filmde Ali Reis ile Hayriye’nin birbirine karşı nasıl hissettiği, özellikle Ali Reis’in Hayriye’yi ne kadar sevdiği vurgulanmaktadır.


Metin Erksan’ın, Kenan Hulusi’nin ‘‘Sazlık’’ öyküsünü beyaz perdeye uyarlarken sinemanın hangi olanaklarından faydalandığına gelecek olursak ilk bahsedeceğimiz unsur kurgudur. Mesela, Ali Reis sazlıkta Hayriye’yi ararken Ali Reis’in olduğu ve sazlığın olduğu planlar arasında geçiş yapıldığı için Ali Reis’in Hayriye’yi araması uzun bir süreç olarak gösterilmiştir. Öyküde yazıda kalan ve okuyucunun hayal gücüne bırakılan bu hissiyat, beyaz perdede görsel bir nitelik kazanmıştır.


Kurgu haricinde bahsedilmesi gereken bir başka olanak da sinematografidir. Filmdeki karelerin nasıl inşa edildiğine bakacak olursak Ali Reis’in sazlıkta Hayriye’yi aradığı karelerde, Ali Reis kadrajın ortasındadır ve yalnızdır. Bu kompozisyon, Ali Reis’in Hayriye’nin kaybolmasından beri çektiği yalnızlığı ve çaresizliği göstermektedir. Ayrıca film boyunca görüntünün siyah-beyaz olması da hikâyenin ve Kenan Hulusi Koray’ın öykülerinin karanlık tarafını yansıtmaktadır.


Son olarak, filmdeki müziği de sinemanın öyküye kattığı olanaklardan biri olarak ele alabiliriz. Filmin müziğini Ekrem Zeki Ün yapmıştır. Müzikte flütün, yaylı enstrümanların ve piyanonun kullanımı, sinematografisine benzer şekilde hem hikâyenin hem de Kenan Hulusi Koray’ın öykülerinin karanlığını yansıttığını söyleyebiliriz. Çünkü bu enstrümanlar, özellikle korku, gerilim ve Sazlık gibi gizem filmlerinde kullanılan enstrümanlardır. ‘‘Sazlık’’ öyküsünün bir cinayet öyküsü olduğunu göz önünde bulundurursak, Ekrem Zeki Ün’ün müziğinin, film ve öykü arasında bir paralellik oluşturduğu sonucuna varabiliriz.


Aslında, Metin Erksan’ın Sazlık’ta sadece sinemanın olanaklarından faydalandığını ve birtakım değişiklikler yaptığını söyleyemeyiz. Aynı zamanda, Metin Erksan bir edebi eserin sinemaya uyarlanırken, asıl metne ne kadar sadık kalması gerektiğine ve nereye kadar sadık kalabileceğine dair hem akademisyenlere hem de sinemacılara emsal sunmaktadır. Örneğin, film öyküdeki olaylar sırasını birebir takip eder ve karakterler hem filmde hem de öyküde aynıdır. Ayrıca, öyküdeki zaman ve mekân ile filmdeki zaman ve mekânın aynı olduğu göz ardı edilmemelidir. Bir anlatıyı oluşturan temel ögelerin filmde de aynı şekilde kullanılması, uyarlamanın asıl metne sadık kalabileceğini göstermektedir. Öte yandan, Sazlık ‘‘eserin kendisi her zaman uyarlamadan daha iyidir’’ fikrine farklı bir bakış açısı getirmiştir. Stanley Kubrick’in The Shining filmiyle yapmış olduğu gibi Metin Erksan’ın da Sazlık ‘ı çekmiş olması, sanat dünyasında bu önyargının yıkılması için büyük önem arz etmektedir.




Kaynakça

IMDb. ‘‘Metin Erksan.’’ Erişim 14 Ocak 2023. https://www.imdb.com/name/nm0259499/.


523 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

1 Comment


ksjdkskd
Aug 06, 2023

💯

Like
bottom of page